20 Nisan 2009 Pazartesi

TATLI TARTIŞMA!!!(SİZDE KATILIN)

BU ZAMANIN İNSAN İLİŞKİLERİNİ NASIL BULUYORSUNIZ?SİZCE HALA ALLAH RIZASI İÇİN SEVEN İNSANLAR KALDIMI?YOKSA BÜTÜN İLİŞKİLER ÇIKARAMI DAYANIYOR?
Bu konular hakkında söyliyeceğiniz birşeyler eminim vardır..Hadi hep birlikte konuşalım..
NOT:KONU HAKKINDAKİ DÜŞÜNCELER YORUMLAR BÖLÜMÜNDEN YAZILACAKTIR..BİR BİREY,BİR DÜŞÜNCESİ OLAN İNSANLAR OLARAK,LÜTFEN YORUMLARIMIZI PAYLAŞALIM..TEŞEKKÜR EDERİZ..

9 yorum:

sultan dedi ki...

Bence bugünkü insanların en temel problemi buraya dayanmaktadır..İnsanların birbirlerine verdiği değer azaldığı için bu ayrıca bir çok probleme daha sebep oluyor bence..Ve bence,çıkara dayanmayan ilişki parmakla sayılamıyacak kadar azdır..Bu günlerde insan ilişlilerininde azaldığını,asosyal insan kavramının daha fazla yaygınlaştığını görebiliriz..Çünkü insanlar artık birbirlerini çekemez hale geldiler ve toplumsal yaşantımızın en önemli gereçlerinden biri olan diyalog kurmayı malesef unuttuk..Yani sözün özü Çıkarsız bir insan ilişkisi Deveye hendek atlatmak kadar zorlaştı..
t

betül dedi ki...

Kesinlikle katılıyorum sana sultan hatta daha fazlası..çünkü sağıma soluma dönüyorum bir çıkarı olmaksızın iyilik yapan insanları göremiyorum!belki yaşım henüz küçük ama yinede çocukluğumdan bu yana değişen herşeyi fark etmek o kadar mümkün ki..artık hep 'BİZİM ZAMANIMIZDA' diye başlayan cümleler kuruyorum ve bundan ötürü çok üzüntü duyuyorum.Acaba sürekli kötüye mi gidecek bu düzen yoksa biz mi bu düzene ayak uyduruyoruz farkında olmadan bilmiyorum..YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN YA DA GÖRÜNDÜĞÜN GİBİ OL diye bir söz vardır ya Allah bizi olduğumuz gibi görünen insanlardan etsin..riyakar insanlarla karşılaştırmasın diyerek aslında hakkında çook uzun yazılar yazılabilecek bu konu hakkındaki sözlerime son veriyorum şimdilik..

zeynep dedi ki...

o kadar hassas bir konuya değindinki..bir o kadarda kanayan yaraya.. betülünde dediği gibi bizim zamanımızda cümlelerini bende devamlı kuruyorum.. zamandamı suc var bizdemi anlayamadım gitti :( teknoloji ilerledikce birbirimize dahada yakınlaşmamız gerekirken bir o kadar koptuk dostluklardan.. bayram,kandil tebrikleri msjla,maille.. herseyi sanal olmus genc nesilin.. ve korkarımki geleceğimiz dahada kötü olacak.. :( şöyle samimi bir sekılde dostumm demeyi o kadar özledim ki.. :( derin konu.. devamı sonra :)

Ayşenur dedi ki...

bu betül betül ablam mı hani yaşım küçük diyen :))
bende size katılıyorum ama insanın özü güzel olursa fiillerinde ve sevgisinde etkisi olur diye düşünüyorum yani zaman diil kişiler önemli ve tabii ki yetiştirilme tarzı birde sen nasıl olursan karşındakine de o yansır saygılarımla...

betül dedi ki...

eveet canım betül ablan belki senin ablanım ama yaşım yine de küçük benim heh :P

emel kuzen dedi ki...

kötü insanlar kin ve nefretleri küçük hesaplar içinde çirkinleştirir..sevgiyi bile hesap kitap yaparak karşılık bekleyerek yaşamaya ve yaşatmaya çalışıyoruz.zaten bunada sevmek için bahane aramak denir.bahane olmadan kaç kişi bir başkası için sırf içinden geldi diye bişeyler yapıyor veya seviyor??öyle bir zamandayızki insanlar birbirleriyle bile çıkarları için görüşür oldu.durup dururken kim kimi arıyordurdur artık?birbirimize işimiz düşmezse merak edip aramıyoruz bile!'nasıldır sağlığı iyimidir veya özledim dur bir sesini duyayım' diye hiç düşünüp aradığımız oldumu?ne olursa olsun insanların birbirlerine ihtiyaçları var evet ama;çıkar üzerine kurulmamalı bu durum.çıkarcılık eşittir bencillik bence.meziyetlerimiz üzerine sevilmek isteriz veya seviliriz.kendimiz olduğumuz için değil.en son olarak şunu belirtmek istiyorum:her ne yapıyorsak çıkarsız sırf ALLAH rızası için yapmalıyız ve yaratandan ötürü sevmeliyiz yaratılanı.....

golge dedi ki...
Bu yorum yazar tarafından silindi.
golge dedi ki...

Merhaba sayın site sakinleri, siteniz gerçekten güzel vede faydalı işlere hizmet veriyor olması kaliteli olmasınıda sağlamış.
Emeği gecen herkese teşekkürler. Sitenizi seyrek aralıklarla ziyaret eden bir kullanıcı olarak bir yorumda ben yapmak istedim.
Bencilliği ve çıkarçılığı kendisine huy edinmiş insanların, dinimizin insanlarda olmasını uygulanmasını istediği ahlaktan mahrum kalmıs olmalarıdır, diye düşünüyorum.

Din ahlakından uzak olan insanlar, güzel ahlak göstermeyi bir zayıflık ve saflık olarak değerlendirirler. Örneğin bir insanın ne kadar fedakarlık yaparsa yapsın karşılığında, bencillik ve vicdansızlıktan başka bir karşılık bulamayacağına, dolayısıyla fedakarlık yapmakla akılsız bir konuma düşeceğine inanırlar. Bu nedenle din ahlakının yaşanmadığı toplumlarda fedakarlık yapan kişiye "iyi niyetli ama saf" gözüyle bakılır. Çünkü bu kişi, hiçbir çıkarı olmadığı halde bir başkasına iyilik yapmaktadır ve yaptığı iyilik için karşılık talep etmemektedir. Onlara göre bencilliğe bencillikle, kine kinle, düşmanlığa düşmanlıkla, sevgisizliğe sevgisizlikle karşılık vermek hayatın gerçek yüzünü yansıtmaktadır.

Ya da karşısındaki, kendisine sürekli olarak kötülük yapan, zarar veren bir insan olmasına karşın, ona iyi davranan, onun iyi huylu olması için uğraşan, kendisine yaptığı kötülükleri affeden bir insanın yaptığı bu iyilik, din ahlakına göre yaşamayan bir toplumda kesin bir akılsızlık olarak yorumlanır.

İnsanlar gösterdiği güzel ahlak nedeniyle o kişiyi, "Ne kadar safmış, ben olsaydım fırsat varken intikam alırdım, gereken karşılığı verirdim" gibi sözlerle küçümserler. Çünkü Kuran ahlakından uzak insanların sahip olduğu "hayatın gerçekleri" mantığına göre kötülüğe kötülükle karşılık vermek en doğru olan davranıştır.

İman etmeyen toplumlar içinde son derece rağbet gören bu mantık, bir düşmanın hiçbir zaman gerçek bir dost olamayacağı tezini savunur. Bu nedenle de onların gerçek dışı mantığına göre kişi ne kadar iyilik yapsa da aradaki düşmanlık bozulmayacak aksine sadece iyilik yapan taraf kaybetmiş olacaktır. Toplum bu kişiyi, “kendisine yapılan kötülüğü kavrayıp anlayamamış, zayıf bir insan” gözüyle değerlendirecektir.

sultan dedi ki...

Öncelikle;sayın gölgeye katılmamak elde değil..Hakikaten öyle bir zamana geldikki iyilik yapmak,hoşgörüşlü olmak bir saflıkmış gibi algılanıyor malesef..Olması gereken,güzel davranışlara,çok olagan dışı bir şeymiş gibi bakılıyor..Ayrıca Emel ablmın ve betül ablamın bakış açısınada tamamen katılıyorum..çıkarsız bir hareket yok artık insanlarda..Zeynep ablamın ucundan değinmiş olduğu TEknoloji,belkide bu işin en önemli nedenlerinden biri..Ama tüm bunların dışında Ayşenurun dediği karakter meselesine gelince,artık o karakterde tek tük insan kaldığını düşünüyorum..Düşüncelerinizden istifade etme fırsatı verdiğiniz için Allah razı olsun..